İngilizce’yi Scilang’te öğrenmek fark yaratıyor. Scilang’in estetik dokunuşu İngilizceyi tam olarak kavramanızı sağlıyor.

Harvard Üniversitesinde yapılan bir araştırmaya dayanan ve Scilang kurucu başkanı ve İngilizce öğretmeni Serdar Aytaç tarafından geliştirilen Scilang Helezonu, ileri İngilizce eğitiminde yepyeni bir çığır açıyor.

Çoğumuz bir dil kursunda bulunmuşuzdur. Ancak pek azımız orta seviyenin ötesinde bir İngilizceye sahip olmuşuzdur. Nedenler değişmekle birlikte 10-15 kişilik kalabalık sınıflar, resimlerle dolu fakat öz bilgiden yoksun klişe kitaplar ve bu zayıf kur sistemine körü körüne bağlı öğretmenler görünüşe göre en başta gelen nedenler. Ama durun o kadar da kötümser olmaya gerek yok.

İşte size yepyeni bir çözüm – Scilang Helezonu.

Scilang Helezonu İngilizcenizi 25 saatte ileri seviyeye çıkaran dahiyane bir çözüm!…

Hayır, şaka değil. Bu harika sistem sayesinde orta seviyede bir İngilizceden ana diliniz düzeyinde bir İngilizceye terfi etmek artık hayal değil. İşte hikayesi:

Scilang Helezonuna yönelik ilk adım 2005 yılında Aytaç tablosunun keşfedilmesi oldu. Modelin yaratıcısı Serdar Aytaç, o zamanlar Hv. K.K.’lıgı Hava Lisan Okulu / İzmir’de Ar-Ge departmanında çalışan genç bir teğmendi ve kendisinden yakında teftişe gelecek generale sunulmak üzere yeni bir proje ortaya konması istendi.

“İnsanlar baskı altında gelişir.” tezini haklı çıkarırcasına, süre bitiminden hemen önce, soyadını taşıyan ve Aytaç tablosu adını verdiği yarım sayfalık bir tablo ile çıkageldi. Öğrencilerin İngilizcede kolay ve esnek cümle kurmalarını sağlayacak tüm kısa yolları içeren özet bir tabloydu bu.

Aytaç Tablosu ve Einstein!

Einstein şöyle der, “Basitçe izah edemiyorsan, yeterince iyi anlamamışsındır.”

Yarım sayfalık Aytaç tablosu kısaca 5 temel fiil halinin (V0, V1, V2, V3, Ving) farklı işlevlerini gösteriyordu ve İngilizcenin en olmazsa olmaz ve zor anlaşılan sıfat cümlecikleri, fiilimsiler, isimfiil ve mastarlar, ortaçlar ve bağlaçlar gibi gramer konularını bir araya getiriyordu.

İngilizcenin Dna’sı sayılabilecek Aytaç Tablosu, bu bakımdan, İngilizcenin nasıl işlediğini tam olarak özümsemek açısından bir başlangıç noktasıydı ve öğrencilerin aklında eksik kalan tüm parçaları yerine koymak adına çok çok önemliydi, zira

Aytaç, çoğu öğrencinin bu fiil şekillerinin cümle içinde yüklendikleri farklı görevlerden ekseriya bihaber olduklarından emindi.

Örneğin, bir gerund yani Ving, isim (noun), sıfat (adj), fiilimsi (verbal), çünkü (because) and -ken (while) anlamında 5 farklı fonksiyona sahipti, ve aslında uzun cümle yapılarına gerek yoktu.

Dolayısıyla,

  • [That you came to class made me happy.] yerine [= Your coming to class made me happy.],
  • [factories that make cars] yerine [= factories making cars],
  • [He called me. He said he couldn’t come.] yerine [= Calling me, he said he couldn’t come.],
  • [While she was running, she fell.] yerine [= Running, she fell.],
  • [Because they recognized his talent, they offered him a job.] yerine [=Recognizing his talent, they offered him a job.]

demek yeterliydi.

Bu şekilde doğan Aytaç tablosu, Scilang Helezonu’nun temeli olacaktı. Birkaç yıl içinde, Serdar Aytaç tüm İngilizce eğitimlerini bu tablo üzerinde ve çevresinde inşa edecek, bu öz etrafında dönen diğer konularla bir Helezonu akla getirdiğinden bu modele Scilang Helezonu ya da Scilang Sarmalı adını verecek ve bilimsel çevrelerde ve üniversitelerde adından sıkça söz ettirecekti.

2009, 4 yıl sonra. Yer: Scilang Institute Çalışma Ofisi. Her zamanki gibi araştırma yaparken…

Harvard’ta yapılan bir araştırmayla gelen ilham…

Hatırladığı kadarıyla, araştırma şöyle diyordu :

“Harvard’ta son yapılan bir araştırma odaklanmanın gücünü ortaya koydu. Kontrol gruplu randomize edilmiş denemelerde, odaklanan ve her defasında sadece tek bir işi ele alanların çok daha hızlı çalıştıkları ve daha iyi iş çıkardıkları verilerle kanıtlandı.

Kontrol gruplu söz konusu deneyin ilk aşamasında, hepsi de Harvard öğrencisi olan deneklere, A, B ve C diyelim 3 proje verildi ve deneklerden bu proje üzerinde eş zamanlı çalışmaları istendi. Formülize edilirse 1. hafta ABC, 2. hafta ABC, ve 3. hafta ABC olarak çalışıldı ve ortalama X saat sayısı bir süre içinde projeler tamamlandı.

Deneyin ikinci aşamasında, bir diğer 3 proje verilen aynı deneklerden bu kez her projeyi tek başına ele almaları ve bunlar üzerinde 1. hafta AAA, 2. hafta BBB ve 3. hafta CCC olarak, yani odaklanarak çalışmaları istendi. Projeler ortalama Y saat sayısı bir süre içinde tamamlandı. Sonuç beklenen birşey olmasına rağmen şaşırtıcı bir farkı ortaya koydu:

X in Y ye oranı 3:1 idi, ki bu, açıkça, odaklanmış olanların, işlerini odaklanmayanlara oranla 3 kat daha hızlı tamamladıklarını gösterdi.

Dahası, karşılaştırıldığında, Y kontrol grubundaki iş kalitesinin X kontrol grubundaki iş kalitesinden çok daha yüksek olduğu gözlendi.”

Yukarıdan bakmak ve bütünü görmek…

Araştırmanın bulguları, Aytaç’ı, İngilizcenin üzerinde dikildiği sütunlar diyebileceğimiz 7 ana gramer konusunun her biri için ayrı bir kitapçık yazmaya itti.

Bir defada en ince noktasına kadar ele alınacak her bir ana konuyla, öğrencilerin daha fazla odaklanmasını ve eksiksiz bilgilerle donatılmasını umuyordu. 30.000 saati bulan ders birikimiyle kitaplarını kendine özgü üslubuyla yazdı ve hiçbir ayrıntıyı göz ardı etmedi. İleri İngilizcenin bu gramer konularına sözel pratik sayfaları da ekleyerek ağızdan çıkmalarını sağladı.

Daha iyi bir öğrenme için resmin bütününü görmek gerektiğine inanarak, kitap sayfalarını yatay ayarladı ve bu sayede tabloları ve anlatıları tek sayfayı geçmeyecek şekilde bütünsel olarak sundu.

Burada benzetme yapılırsa şöyle denebilir: Bir kitabı çok yakından okuyamazsınız. Ya da, uzaya çıkmadan gezegenimizin ve galaksimizin ne kadar ufak olduğunu anlayamazsınız. Benzer şekilde, dil eğitimindeki temel problem de bu. Öğrencilerin çeşitli kitaplarda dağınık halde bulunan sonu gelmeyecekmiş gibi gözüken bilgi parçalarını bir araya getirip bütünü görememesi ve bunun sonucu İngilizceyi tam olarak kavrayamaması.

Serdar Aytaç, birçok insanın bir okyanus gibi engin gördüğü ve öğrenmeye korkup üşendiği İngilizcenin aslında helezonik yöntemle çok küçük olduğunu ve kolayca öğrenilebileceğini iddia ediyor.

Özetle, 2 yıllık titiz bir çalışmanın ürünü olan I shall teach you ileri İngilizce seti – Aytaç tablosu ve ekseninde dönen 8 ana konu kitapçığı ile birlikte Scilang Helezonunu oluşturuyor:

  • Aytaç Tablosu
  • Tenses / Zamanlar
  • Adjective Clauses / Sıfat Cümlecikleri
  • Noun Clauses / İsim Cümlecikleri
  • Verb After verb / Fiil Sonrası durumları
  • Modals / Kiplikler
  • Prepositions / Edatlar
  • Connectors / Bağlaçlar
  • Participles / Ortaçlar

İngilizceyi ana dili gibi konuşmak ve tam olarak öğrenmek isteyenler için.